Yazar: Musa ÜNAL* **
Yaklaşım / Ekim 2021 / Sayı: 346
I- GİRİŞ
Dahilde işleme rejimi ihracatçının en önemli destek unsuru olmakla birlikte iyi yönetilmediği zaman istenmeyen sonuçlarla karşılaşmak olasıdır. Aslında üretim sürecinin sıkı takibi hem firamnın maliyet/satış rakamlarını tespite imkan verir hem de kapatma talebinin gerçekleşen değerlerden yapılmasına katkı sunar.
Önceki yazımızda işleme faaliyeti sırasında ortaya çıkan fire konusuna değinmiş, muhtemel yanlış uygulamaların yol açabileceği risklere dikkat çekmiştik. Fire konusu doğru tespit edildiğinde geriye kalan miktar; asıl işlem görmüş ürün (AİGÜ) ve ikincil işlem görmüş üründen (İİGÜ) ibaret olacaktır.
Bir anlamda fireyi belirlemek aslında AİGÜ ve İİGÜ miktarlarını da belirlemek demektir. 2005/1 sayılı Müracatların Ön İncelenmesi Hakkında Genelgeye göre; bir işleme faaliyeti için Genelgeler ile fire oranı belirlenmiş ise bu rakamlar esas alınmalıdır. Genelgelerde yer almayan işleme faaliyetleri için için kapasite yada ekspertiz raporu ile belgeleme yapmak gerekir.
II- FİRE ORANI VE İHTİYAÇ HAMMADDE HESABI
1- DİİB Süreleri
Yukarıdaki tabloda 2005/1 sayılı Genelge’de yer alan bazı sanayi üretiminde azami fire oranları görülmektedir.
Dahilde işleme rejimi(DİR) kapsamında kütük demir ithal ederek çubuk demir üretip ihraç etmeyi planlayan bir firama, ihracını taahhüt ettiği ürünü hangi miktarda hammadde ile yapabileceğini hesaplarken azami %5 fire oranını dikkate alacaktır.
Kütük Demir
Çubuk Demir
Örnekle konuyu açıklamaya çalışalım:
Bir demir çelik firması yurtdışından 10.000ton çubuk demir siparişi alsın. Bu üretim faaliyeti için; 7207.11.11.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonunda(GTİP-pozisyon örnektir) tanımlı demir veya alaşımsız çelikten yarı mamul olan “kütük demir” ihtiyacı bulunmaktadır.
Mevcut durumda diğer ülkelerden yapılacak kütük demir ithalatında %18 KDV ile %22,5 gümrük vergisi (rakamlar temsilidir, diğer şartlar dikkate alınmamıştır) söz konusudur. Üretim maliyetleri açısından yapılacak basit bir hesap ile (100 TL CIF kıymetli bir kütük demir de; 22,5 TL gümrük vergisi ile 22,05 TL KDV olmak üzere 44,55 TL vergi söz konusudur) firma bu üretimi dahilde işleme izin belgesi alarak yapmanın daha avantajlı olacağını görecektir.
Belge talebi sırasında 10.000ton çubuk demir üretebilmek için ne kadar kütük demir talep edebileceğini hesaplarken Genelgede yer alan fire oranına dikkat edecektir. Genelgede bu üretim için azami %5 fire oranı belirlendiğinden;
İHRACAT MİKTARI: 10.000 ton Çubuk Demir
FİRE ORANI: %5
İHTİYAÇ OLAN KÜTÜK DEMİR MİKTARI: 10.000/0,95= 10.526 ton
Sektörde hammadde ihtiyaç hesabında (diğerlerinde de aynı şekildedir) genellikle mevzuatta yazan/kapasite raporunda bulunan azami oranlar dikkate alınır. Yukarıdaki hesaplama da azami oran esas alınarak yapılmıştır.
İstisnaları bir kenara bırakarak azami orandan yapılan hesabı takip edelim.
Dahilde işleme izin belgesi almaya karar veren firma 10.000 ton çubuk demir ihraç taahhüdü için 10.526 ton kütük demiri belge kapsamında getirmeyi talep edecektir. Görünürde mevzuata uygun olan bu işlemde diğer şartlarda da herhangi bir sorun yoksa bu miktarlar üzerinden belge düzenlenir.
III- ALINAN-GERÇEKLEŞEN FİRE ORANLARI
Belge kapsamında vergileri teminata bağlanarak ertelenen 10.526 ton kütük demir firma tarafından bir işleme faaliyetine tabi tutulacak ve bu üretim sonucunda elde edilen çubuk demir yine belge kapsamında ihraç edilecektir. Belgede yer alan %5 fire oranı üzerinden 10.000 ton çubuk demir ihracı tamamlandığında firma taahhüdünü yerine getirmiş görünür. Bu haliyle kapatma müracaatını yaptığında başkaca bir sorun yoksa belge kapatılarak teminatı iade edilir ve süreç sona erer.
Ancak durum her zaman bu kadar basit değildir.
Genelge’de de görüleceği üzere %5 oranı azami miktarı ifade eder. Yani bir firma bu üretimi DİR kapsamında yapacaksa en fazla %5 fire oranı kullanabilir. Uygulamada verimlilik oranı düşük firmalar fiilen %5 den yüksek firelerde üretim yapmakla birlikte belge talep edebilmektedirler.
Dahilde işleme rejiminin ithal girdiye dayalı üretimlere sağladığı maliyet avantajı öylesine cezbedicidir ki, azami orandan yüksek firelerle üretim yapan firmalar bile aradaki farkı serbest dolaşımda bulunan eşyadan karşılayarak belge almayı tercih etmektedirler. Fire oranını aşan kısmın vergileri ödenmiş eşyadan karşılanması halinde DİR’den beklenen marjinal fayda azalmış olacaktır. Bu detayı başka bir yazıya bırakarak devam edelim.
DİR’i kullanan sektörlerin hemen hemen tümünde mevzuatta yada kapasite raporlarında yer alan fire oranları temel bir hak olarak düşünülüp işlemlere esas alınmaktadır. Bu anlayış yapılacak bir gümrük incelemesinde ağır mali müeyyidelere yol açabilir. Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan tüm işleme faaliyetlerinde öngörülerle-gerçekleşen ayırımını çok titiz bir şekilde yapmak gerekir.
Örneğimizde firmanın işleme faaliyeti sonunda 10.210 ton çubuk demir ürettiğini varsayalım. Bu durumda firmanın gerçekleşen verimlilik oranı 10.210 ton/10.526 ton= %97 olmaktadır. Başka bir ifade ile gerçekleşen fire oranı %5 değil, %3 olacaktır. Buradaki basit bir hesap ile eğer belge sahibi firma %5 oranını kullanarak 10.000ton ihracat miktarı ile belgeyi kapatırsa sonradan yapılacak bir incelemede 210 ton çubuk demiri ürettiği halde ihraç etmediği tespitiyle müeyyide ile belki de soruşturma ile karşılaşacaktır.
Aslında %5 azami oranı bir hak olarak görmeden, kapatma talebinden önce bir hesaplama yaparak gerçekleşen %3 fire oranına göre işlem tesis etmek olası müeyyidelerden koruyacaktır. Buna göre firma; ya 210 ton çubuk demiri yine aynı belge kapsamında ihraç ederek miktarı 10.210 tona ulaştıracak ya da 210 ton çubuk demire isabet eden kütük demiri serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutarak vergilerini ödeyecektir.
Belge düzenleme aşamasında Genelge’de ya da kapasite raporlarında yer alan oranların esas alınması firmaların gerçekleşene göre beyanda bulunma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Genelgelerde yer alan “Ancak, işbu Genelge’de belirtilen fire ve kullanım oranları azami oranları göstermekte olup, söz konusu oranların DİİB düzenlenmesi aşamasında esas alınması Tebliğ’in 44. maddesi hükümleri çerçevesinde firmanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” düzenlemesi ile sorumluk firmalardadır.
IV- REJİMİN AVANTAJI
Yukarıdaki basit örnekte de görüleceği üzere ithal girdiye dayanan ihracata yönelik üretimin DİR kapsamında yapılması firmalara hatırı sayılı bir maliyet avantajı sağlamaktadır. Bu üretimin DİR kapsamında yapılmasıyla belge kullanılmadan yapılması arasındaki farka bakmak gerekirse;
(10.526 ton kütük demir tonu ortalama 600USD-CIF kıymetinde kabul edilerek, %18 KDV, %22.5 gümrük vergisi esas alınmıştır. Rakamlar yuvarlanmıştır);
DİR KAPSAMINDA İSE REJİM DIŞINDA İSE
Tabloda yer alan vergilendirme maliyeti hammaddeye uygulanan vergi oranları yükseldikçe daha da artmaktadır. Bunun dışında varsa eşyaya uygulanan diğer olası ticaret politikası önlemlerinin varlığını da göz önüne aldığımızda rejimin önemi açıkça ortaya konulmuş olacaktır. Teminat için ödenen faiz maliyetini bu rakamlarla karşılaştırmak zaten mümkün değildir.
V- SONUÇ
Demir çelik sektöründen basit bir örnek üzerinden açıklamaya çalıştığımız fire konusu işleme faaliyetinde birden çok girdi/çıktı bulunması halinde çok daha karmaşık bir hal alabilir. İthal eşyasının yanısıra farklı fire oranlarına sahip üç ayrı hammaddenin de üretim sürecine girdiğini ve bunların AİGÜ içinde farklı oranlarda yer aldığını düşündüğümüzde işin güçlüğü ve önemi anlaşılabilir olmaktadır.
Yukarıda örneklediğimiz üretim sürecinde aslında mevzuatta tanımlanan anlamda (İşleme faaliyetleri sırasında özellikle kuruma, buharlaşma, sızma veya gaz kaçağı şeklinde yitirilen ve imha olan kısım ile ekonomik değeri olmayan atıklar) kayda değer bir fire söz konusu değildir(işleme faaliyetine göre teknik olarak tespit edilmişlere sözümüz yok tabi).
Dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleşen bir işleme faaliyeti; AİGÜ, İİGÜ ve fire unsurlarından oluştuğu dikkate alındığında AİGÜ’ye dönüşememiş ancak fire tanımına da uymayan tüm değerlerin İİGÜ olarak gümrük idaresine beyan edilmesi yada ihraç edilmesi gerektiğini hatırlatalım.
Hesaplamaların bu kadar özenle yapılmasını ısrarla vurgulamamızın sebebi DİR kapsamında gelmiş eşyanın serbest dolaşımda olmamasıdır. Yoksa gümrük vergileri ödenmiş ve herhangi bir muafiyetten yararlanmamış hammaddeden hangi oranda ne kadar üretim yapıldığı firmaların üretim maliyetlerini ilgilendiren bir iç konudur. Tabi rejim kapsamında yapılan işleme faaliyetinin belge kullanmayan yurtiçi üreticilerin ekonomik çıkarlarını olumsuz etkilememesi için bu tedbirlerin alındığını da hatırlatalım.
Belgede yer alan rakamlara göre değil gerçekleşene göre beyanda bulunulması gerektiğinin mevzuat açısından zorunlu olduğunu belirterek, bu oranlar dışında bir üretim söz konusu olacaksa durumu izah eden teknik raporlarla belge düzenleme ve kapatma aşamalarında gümrük idaresinin onayını almanın olası müeyyidelerden kurtaracağını da ifade edelim.
* Ticaret Başmüfettişi
(**) Yazının I. Bölümü İçin Bkz. Yaklaşım, Sayı: 345, Eylül 2021, s. 180-184
Yazarlar : 'MUSA ÜNAL'
Comments